Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), ciddi bir hastalık olup, travmatik olaylar yaşayan bireylerde gelişir. Bu olaylar; ciddi bir hastalık, yakınının vefatı, kaza veya kişisel saldırı gibi durumları içerir. Birçok insan zamanla bu tür deneyimlerin üstesinden gelerek normal yaşamlarına devam edebilir. Ancak bazı bireyler, yıllar geçse bile aşırı stres ve kaygı ile yaşamaya devam eder. Bu kişiler, yaşadıkları travmatik olayı tekrar tekrar yaşıyor gibi hisseder, bununla ilgili kabuslar görür ve hayatın diğer alanlarına odaklanmakta zorluk çekerler. Uyumak onlara en kolay kaçış yolu gibi gelir ve kendilerini toplumdan soyutlarlar. Bu belirtiler, travma sonrası stres bozukluğunun işaretleridir ve ciddi bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmesi şarttır.

Geçirilen bir trafik kazası sonucu bazı kişiler olayı kısa bir süre içinde unutup normal hayatlarına devam ederken, bazı kişilerin hafızasında bu olay yıllar boyunca silinmez. Bu travmanın uzun sürmesi, kişide travma sonrası stres bozukluğu oluşma olasılığını artırır. Kişisel saldırılar (savaş, tecavüz, saldırı) gibi olaylar, kişilerde daha fazla travmatik olayların yaşanmasına neden olur. Travma geçiren tüm kişilerin tedavi olması gerekmeyebilir. Ancak belirtiler birkaç haftayı geçerse, bir uzmandan yardım alınması gerekir.

Tedavi gören kişilerin iyileşme oranı oldukça yüksek olup, tedaviye olumlu yanıt vermektedir. Bu tip hastaların tedavisinde bilişsel davranış terapisi ve maruz kalma terapisi, anksiyete ve stres ile başa çıkma programları, EMDR (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) ve ilaç tedavisi uygulanır. Yeni tedavi seçeneklerinden biri olan Nörofeedback tekniği de etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Travma sonrası stres bozukluğu çok ciddi bir sorundur. Tedavi edilmediği takdirde kişilik bozuklukları, kaygı bozuklukları, depresyon, yeme bozuklukları ve madde bağımlılığı gibi çok daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olur.