Stres, bireylerin yaşamlarında karşılaştıkları durumlara uyum sağlama sürecidir. Bu, tüm insanların deneyimlediği genel bir durumdur. Ancak, her şeyin fazlası zarar olduğu gibi, aşırı stres de hayatımızı ve sağlığımızı olumsuz yönde etkiler. Bireyler, yaşadıkları stresin farkında olup bunu en aza indirmek için gerekli adımları atmalıdır. Aksi takdirde, hem kendilerine hem de çevresindekilere ciddi zararlar verebilirler. Aşırı stres, fiziksel ve zihinsel yorgunluğa neden olur ve bireylerin hayata karamsar bakmasına ve her şeyi olumsuz değerlendirmesine yol açar.

Aşırı stres altında olan bireylerin enerji tüketimi daha yüksektir. Bu, kişilerin kendilerini güçsüz ve halsiz hissetmelerine neden olur. Günlük hayatta kolaylıkla yapabildikleri işler zor gelmeye başlar, bu da bireyleri çabuk sinirlenen ve tez canlı insanlar haline getirir. İş performansı olumsuz etkilenir; konsantrasyon bozukluğundan dolayı işlerine odaklanamazlar, bu da işyerinde performans düşüklüğüne yol açar. Aşırı stresli bireylerin vücutlarında tuz oranı artar, bu da yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına ve kalbin zorlanmasına neden olabilir. Vücut direncini artırmak için stres hormonu kortizol salgılar. Enerji sağlamak için yağ harcandığı için kandaki kolesterol ve yağ seviyesi yükselir, bu da kalp ve damar hastalıklarının oluşmasına yol açar.

Aşırı stres altında olan bireyler, bu konuda bilinçli davranmalı ve gerekirse bir uzmandan yardım almalıdır. Bu dönemde bireyler dengeli beslenmeye, farklı uğraşlar edinmeye, hayatlarında neyi değiştirebileceklerine dair kararlar vermeye ve nelerin aşırı stres faktörleri oluşturduğunu tespit etmeye özen göstermelidir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak, yeterli uyku almak ve sosyal destek aramak da stres yönetiminde önemlidir.